Dünyanın en çok okunan bilimsel makaleleri

Dünyanın en çok okunan bilimsel makaleleri, farklı kriterlere göre değişebilir. Yayın sayısı, atıf sayısı, erişim sayısı gibi ölçütler kullanılabilir.

Ancak genel olarak bakıldığında, en çok okunan bilimsel makaleler şunlardır:

Tıp:

  • “Tıpta Rastgele Kontrollü Deneyler” (1994) – Archie Cochrane
  • “Lancet’te Yayınlanan Orijinal Araştırma Makalelerinde Ölümlerin Nedenleri” (2000) – David Moher ve ark.
  • “Tıbbi Araştırmalarda Bildirilen Yan Etkilerin Sıklığı ve Ciddiyeti” (2003) – Lexchin ve ark.

Biyoloji:

  • “DNA’nın İkili Sarmal Yapısı” (1953) – James Watson ve Francis Crick
  • “Yaşamın Kökeni” (1953) – Stanley Miller ve Harold Urey
  • “Genlerin Kontrolü” (1961) – François Jacob ve Jacques Monod

Fizik:

  • “Görelilik Kuramı Üzerine” (1905) – Albert Einstein
  • “Kuantum Mekaniğinin Temel Denklemleri” (1926) – Erwin Schrödinger
  • “Evrenin Büyük Patlaması” (1948) – George Gamow

Kimya:

  • “Kimyasal Elementlerin Periyodik Tablosu” (1869) – Dmitri Mendeleev
  • “Kimyasal Bağ Teorisi” (1927) – Linus Pauling
  • “DNA’nın Yapısı” (1953) – Rosalind Franklin, Maurice Wilkins ve ark.

Bunlara ek olarak, aşağıdaki makaleler de oldukça popülerdir:

  • “Yüz Yıllık Yalnızlık” (1967) – Gabriel Garcia Marquez
  • “Savaş ve Barış” (1869) – Lev Tolstoy
  • “Hamsin Yıl Üzerine Yalnızlık” (1967) – Gabriel Garcia Marquez

En çok okunan bilimsel makaleler hakkında daha fazla bilgi için:

  • Scopus: https://www.scopus.com/
  • Web of Science: https://www.webofscience.com/
  • Google Scholar: https://scholar.google.com/
  • PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/

Not: Yukarıdaki liste sadece bir örnektir ve her zaman değişebilir.

Ayrıca, “en çok okunan” derken neyi kastettiğimizi de netleştirmek önemlidir. Yayın sayısı, atıf sayısı veya erişim sayısı gibi farklı ölçütler kullanılabilir.

Yayın sayısı, bir makalenin kaç dergide yayınlandığını gösterir. Atıf sayısı, bir makalenin diğer makaleler tarafından ne kadar sıklıkla referans alındığını gösterir. Erişim sayısı, bir makalenin kaç kez okunduğunu gösterir.

Hangi ölçütün kullanılacağı, neyi ölçmek istediğimize bağlıdır. Örneğin, bir makalenin etkisini ölçmek istiyorsak, atıf sayısına bakmak daha mantıklıdır.

Ancak, bir makalenin popülerliğini ölçmek istiyorsak, erişim sayısına bakmak daha mantıklıdır.

Unutmayalım ki, “en çok okunan” her zaman “en iyi” anlamına gelmez. Bir makalenin popüler olmasının birçok nedeni olabilir.

Örneğin, bir makale çok önemli bir keşif hakkında olabilir veya çok ilgi çekici bir konu hakkında olabilir.

Ancak, bir makale popüler olduğu için, otomatik olarak doğru veya önemli olduğu anlamına da gelmez.

Bir makaleyi okurken veya değerlendirirken, her zaman eleştirel düşünmek ve makalenin arkasındaki motivasyonları ve olası önyargıları göz önünde bulundurmak önemlidir.

Ayrıca şu makale de ilginizi çekebilir: Demir Çelik Endüstrisinde Gelişmiş Ülkelerin Teknoloji Üretmeye Başlaması